AYŞE YILMAZ
Görüntülenme: 15138

AYŞE YILMAZ

BİR İŞÇİ KADININ HAYAT MÜCADELESİ
Söyleşiyi Yapan: Senem Yıldırım
Yer: Evdirhan
Tarih: 15.12.2015

Galeri

Söyleşi

Bize kendinizden bahseder misiniz?
Ben Burdur Bucak’lıyım. Orada doğup büyüdüm. Eğitim durumum ilkokul terk, 5. sınıfa kadar okudum. Daha sonra 17 yaşında evlendim. Bucak’ta yaşıyorum, Antalya’ya çalışmaya Bucak’tan gelip gidiyorum. 3 tane çocuğum var. Eşim bir trafik kazasından dolayı ceza evine girdi, 10 sene ceza aldı. Bende burada Evdirhan Kazılarında çalışmaya geliyorum, ekmek paramı kazanıp çocuklarıma bakabiliyorum.

Eşinizin kazasından önce çalışıyor muydunuz?
Hayır, daha öncesinde çalışmıyordum ama şimdi çalışmak zorunda kaldım. Evim kira, eşimin çalıştığı yer yardımcı olmadı. Babamlar bakıyor bize, her şeyimizle ilgileniyor, çocuklarımı okutuyor.

Burada çalışmaya nasıl başladınız?
Arkadaşımın aracılığıyla geldim buraya. O daha önce başka kazıda da çalışmıştı. Bana sen de gelir misin dedi ve ben de burada çalışmaya başladım. Beraber çalışıyoruz 4 aydır. Burada çalışmaktan memnunum, arkadaşlarımı sevdim, hocalarımız gayet iyi insanlar.

Burada ne iş yapıyorsunuz peki?
Kazıyorum, taşı toprağı temizliyoruz, çalıları kesiyoruz, bu şekilde bitirdik. Bugün bitti iş.

Bittikten sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Bittikten sonra evdeyim, çocuklarımın başında. Kış çıkıncaya kadar.

İlk defa mı çalıştınız?
Hayır, ilk defa çalışmadım. Daha önce mermerler de çalıştım, şirkette çalıştım, okulda da çalıştım. Elimden geldiği kadar çocuklarıma bakmaya çalıştım.

Çalışmak güzel mi peki?
Güzel olmaz mı çalışmak, kendin kazanıyorsun paranı, harcıyorsun istediğin gibi.

Çocuklarınız bu duruma ne diyorlar?
Çalış anne diyorlar, istediğimiz her şeyi alabilelim diyorlar.

Buradan aldığınız ücret hayatınızı devam ettirebilmenize yetiyor mu?
Hayır yetmiyor, benim evim kira, 3 çocuğum var. Elimizden geldiği kadar okutuyoruz onları. Okumalarını çok istiyorum. Bir tanesi okumadı ona çok üzülüyorum. Oğlum okumadı, bi kızım Kız Meslek Lisesine gidecek, diğeri Ticaret Meslek lisesinde. Elimden geldiğince okumaları için çalışacağım. Eşime de bakacağım.

İlkokulda okumayı bıraktığınızı söylediniz, okulu bırakmasaydınız…
Okumayı düşünürdüm tabi ki, şimdi pişmanım okumadığıma. Okusaydım en azından kimseye muhtaç olmazdım. Çoluğuma çocuğuma bakabilirdim.

Şu mesleği yapmak isterdim dediğiniz bir şey var mı?
Ben en çok polis olmayı istiyordum. Televizyonda gördükçe heveslenirdim polislere, bende böyle olur muyum diye.

Kızlarınızın hedefleri neler?
Kız Mesleğe giden, sağlıkçı olmak istiyorum diyor. Ticaret Mesleğe giden bankacı olmak istiyorum diyor. Ben de inşallah okursunuz, olursunuz diyorum. Tabi birazda çabalayacaklar kendileri. Babanıza fazla üzülmeyin, kendinizi düşünün. Biz ona bakarız, siz kafaya takmayın diyoruz devamlı. Okusalar kurtarsalar kendilerini daha iyi olur.

Bu Evdirhan hakkında ne düşünüyorsunuz?
Daha önceki insanların barınakları, dinlenme yerleri. Sadece burada değil Susuz’da var, İncirhan’da var. Bir burası bakımsızdı, burasıda yapıldı. Çocukluğumda öğretmenlerimiz İncirhan’a götürürdü bizi. Yapımında da orada bulunmak isterdim ama olmadı. Ama güzel bir yer orası da.

Daha önce hiç müzeye gittiniz mi?
Hayır gitmedim.

Gitmek ister misiniz?
İmkanlarım yok. Şuan babamların yanında durduğum için, bir yere göndermiyorlar. Burayı bitirdikten sonra artık evdeyiz.

Kazandığınız parayı kendiniz mi kullanıyorsunuz?
Eşime gönderiyorum, ihtiyaçlarını alıyorum.

Paranın ne kadarının nereye gideceğine siz mi karar veriyorsunuz?
Evet ben karar veriyorum, yetmediğinde mesela dün çocuk kitap parası dedi. Babam verdi. Benim buradan aldığım 1090TL. Yarısı eşime gidiyor, yarısı çocuklarıma derken kalmıyor yani para. Evimde kira olunca zor.

Eşiniz ne işle meşguldü?
Eşim Eşref Özmutlu’nun yanında şofördü. Yıllardır onun yanında çalıştı. Dışarı gidip geliyorlardı. Bir gün telefon geldi kaza geçirmiş eşim. Babamgil gitti, kardeşlerim gitti. O gün götürmüşler, cezaevine almışlar. İşte o gün bize hayat zor gelmeye başladı.

Bu olaydan sonra çevrenizin size karşı tutumu değişti mi?
Hayır değişmedi. Önceden nasılsa öyle.

Çevrenizde kadınlar arasında bir dayanışma var mı?
Tabi arkadaşlarım arasında oluyor. Şuraya işe gir, şurada çalışalım beraber, şu kadar alırsın, diyen arkadaşlarım var. Ama babam şuan ben bakarım, şu işi bitir gitme diyor. Gitmeyeceğim bende işe, evde duracağım.

Hayatta sıkça maddi zorluklar yaşıyorsunuz, hayatta başka zorluklarla karşılaştınız mı, maddi zorluklar dışında?
Yok. Eşim benim bu duruma düşene kadar hiçbir zorlukta yaşamadım. Herşeyimi eşim alıyordu, yediriyordu, giydiriyordu. Bir zorluk yaşamadık.

Bucak’dan buraya gelip giderken çalışırken bana zor geliyor dediğiniz herhangi bir şey var mı?
Bana hiçbir şey zor gelmiyor. Çalışıyorum, ekmek paramı alıyorum. Elim ayağım tutuyor, çalışmak istersem yine çalışırım.

Kadınların çalışmasına olumlu gözle bakıyor musunuz?
Evet bakıyorum. Herkes çalışsın, çoluğuna çocuğuna baksın, kimseye muhtaç olmasın. Kadınlar çalışmalalıdır, kocası olsun olmasın, çoluğuna çocuğuna baksın, kimseye ezdirmesin kendini. Parasıyla her şeyini alabilsin yani.

Kadın çalışmadığında eziliyor mu sizce?
Evet, eziliyor. Kadın çalışmazsa ailesinin eline bakıyor. İstediğini alamıyor, o zaman eziliyor. Ben ne oldum diyor, keşke bende bir işe girseydim, çalışsaydım, istediğim her şeyi alsaydım, yeseydim, içseydim, çoluğuma çocuğuma baksaydım diyor. Ama çalıştığın zaman kuvvetli oluyorsun.

Maddi durumunuz iyi olsaydı, bir hayaliniz var mıydı? Gitmek isterdim gezmek isterdim gibi
Her yeri gezmek isterdim, görmek isterdim. Ben eşimle de gittim çoğu yerlere. İzmir olsun, İstanbul olsun, Ankara olsun öyle götürdü beni.

En çok nereyi beğendiniz?
En çok İstanbul’u beğendim.

İnternet kullanıyor musunuz?
Ben bilgisayarı hiç bilmem.

Gazete okur musunuz?
Bazen, her zaman değil. Ara sıra okurum.

Sizce Türkiye’de kadınlar hak ettiği yerde mi?
Evet, bence evet. Hak ettikleri yerde. Daha öncelere bakınca durumumuz çok iyi, giyim kuşam her şey rahat.

Bir baskı var mı sizce kadınların çalışması konusunda?
Baskı da yok. Çalışıyoruz diye eşleri, çalışmaya izin vermeme falan yok. Kırkta birdir, çalışmaya izin vermeyen erkek.

Siz rahat hareket edebiliyor musunuz, bi yere gezmeye gidebiliyor musunuz rahat rahat?
Giderim, gezerim. Eşimde öyle şey yapmazdı. Akşam evine dönüyorsun, yeter derdi. Gideceğim, gitmeyeceğim yeri bilirdi. Bir adam eşinin nereye gidip gitmeyeceğini bilir yani.

İki tane kızım var dediniz. Onlara; şuraya gitme, bunu yapma yada onu giyme gibi şeyler hiç söylediniz mi?
Onlar zaten baskılı büyümüyorlar. İstedikleri şekilde giyiyorlar, yiyorlar. Çevreye göre giyiniyorlar. Öyle fazla da açık saçık giyinmez çocuklarım. Biliyorlar ne giyeceklerini, oturacakları, kalkacakları yeri. Büyüdüler artık.

Sizce kadınların yapamayacağı işler var mı?
Kadınlar şimdi herşeyi yapabiliyorlar. Araba dahi sürüyorlar, yapamayacakları iş yok. Eğer bir şeyi yapamayacak olsalardı, bu handa çalışamazlardı, taşın, toprağın içinde. Bu kadar ağır bir işte.

Sizin gibi durumda olan evini, çocuklarını geçindirmek zorunda olan kadınlara ne gibi tavsiyeleriniz var? Neler yapsınlar?
Çalışsınlar, elleri güçleri yetiyorsa çalışsınlar. Muhtaç olmasınlar kimseye, eve kapatmasınlar kendilerini. Dışarı çıkınca stres atıyorsun, evdeki olayları unutuyorsun. Bence çalışsınlar derim. Şimdi ben buraya geliyorum, stres atıyorum. Eve gittiğim zaman aklıma her şey geliyor yani, eşim orada ne yapıyor ne ediyor. Her şeyi düşünüyorsun. Ama buraya geldiğinde arkadaşlarınla konuşurken biraz unutuyorsun olayları.

Burada yeni arkadaşlar edindiniz mi?
Evet. Hepsi de çok iyi arkadaşlarımın. Burada Antalya’dan da var. Arkadaş olduk, birbirimize gelip gideceğiz yine aynı. İyiler yani. Mühendislerimiz olsun, hocalarımız olsun çok iyiler.
Gene böyle bir şey olursa çalışırım diyorsunuz yani?
Evet çalışırım. Ben biraz dinlenmeyi düşünüyorum şuanda, kış çıkıncaya kadar. Kış bittiği zaman, yine çağırırsa hocalarımız çalışmayı düşünüyoruz, arkadaşlarca.
 
AYŞE YILMAZ