Funda AYDIN SEYMEN
Görüntülenme: 4680

Funda AYDIN SEYMEN

TÜRKİYE’NİN İLK KADIN TAPU VE KADASTRO BÖLGE MÜDÜRÜ
Söyleşiyi Yapan: Ayşen Hamamcıoğlu
Yer: Antalya Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü
Tarih: 14.09.2020

Galeri

Söyleşi



Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?
Yaklaşık 23 yıldır  Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışmaktayım. Yaklaşık 2 yıldır da Antalya’da Bölge Müdürü sıfatı ile görev yapıyorum. 173 yıllık Tapu ve Kadastro tarihinde ilk kadın bölge müdürüyüm. Antalya’da olmaktan ve bu görevi ifa etmekten çok mutluyum.
Tapu ve Kadastro Bölge Müdürü ne yapar?
Bölgemiz dâhilinde araziye dayalı yatırım projelerinin bütün alt yapı çalışmaları kadastro müdürlüklerinden geçer. Eğer bir yerde yol çalışması yapılıyorsa kadastro parsellerinden geçer ve dolayısıyla bir yol çalışması ya da DSİ’nin yaptığı bir planlama hep kadastroya dayanır. Tüm yatırım projelerinin alt yapısı kadastro müdürlüğü tarafından oluşturulur ve onaylanır. Onaylanan bu planlar tapu müdürlüğüne gönderilerek tescillenir. Tescilde sorumluluk hazinenin üstünde olduğu için, çalışanlarımızın her zaman dikkatli olması gerekiyor. Çünkü biz, devletin bize verdiği kamu sorumluluğuyla hareket etmek zorundayız. Kamu kurum ve kuruluşlarının yaptığı tüm planları mevzuata uygun olarak onaylamak ve tescil etmek durumundayız. Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğümüz, Antalya, Burdur ve Isparta olmak üzere toplam 3 ilde görevini yerine getiriyor, 43 tapu müdürlüğümüz, 3 tane de kadastro müdürlüğümüz var. Yaklaşık 900’e yakın personelle bu işleri yürütmekteyiz. Geniş bir alanı kapsıyor, özellikle turizmin başkenti Antalya, şehircilik ve alt yapı olarak ülkemizin en önemli kentleri arasında yer alıyor. Biz de bu görevi canla başla yapmaya gayret gösteriyoruz.
Bu göreve gelmek için çabaladığınız ve vazgeçtiğiniz anlar oldu mu? Bizimle paylaşır mısınız?
İlk görev yerim Erzurum’du, aynı zamanda Erzurum kadastro müdürlüğünün  ilk kadın harita mühendisiyim. Rahmetli babamın üzerimde emeği büyüktür. Babamın teşvikleriyle beraber her zaman hırslı ve çalışkan bir kadın oldum. Çok zorlandığım zamanlar oldu ama hiçbir zaman ben bunu yapamayacağım demedim. Özellikle Erzurum’da ilk kadın kadastro mühendisi olarak çok zorlandım, çünkü mühendislik erkek mesleği olarak anılır. Harita mühendisi olmak kadın için zor, çünkü zorlu arazi şartlarında çalışmayı gerektiriyor. Hiçbir zaman ben kadınım, bunu yapmayacağım demedim. ‘Her zaman daha fazla ne yapabilirim, erkeklerle nasıl yarışabilirim’ sorusunun peşine düştüm. İlk görev yerimdeki müdürümüz ilk zamanlarda bana tek başıma dosya kontrollerini vermedi, ‘Araziye bir kadın olarak çıkamazsın, o yüzden sana dosya havalesi yapmıyorum’ dedi. Bana iş verirken, kadın olduğumu düşünmemesini söyledim. Konuşmamızdan sonra mal hallerine gittim, sarı çizmelerle tezeklerin arasında ölçü yaptım ve üstesinden geldim.
Şunu itiraf etmeliyim ki, kendimi ispatlayabilmek için daha fazla çalışmak zorunda kaldım. İnsanların bilgiye değer verdiğini anladım, ben kendimi yetiştirirsem istediğim her şey benim elimde olur şeklinde düşündüm. Nitekim buraya gelmemde ki en önemli neden, daha çok çalışmamdı, ben hep kendimi bilgimle ispat etmeye çalıştım.
Bir kadın olarak eğitim hayatınızda fırsat eşitliği noktasında sıkıntılar yaşadığınız oldu mu?
Fırsat eşitliğinin tanımını tam olarak bilmiyorum, ben her şeyi tırnaklarımla yapmaya özen gösterdim. Fırsat eşitliği kavramını kendimiz yaratıyoruz, bir yerden sonra birilerinin dikkatini bilgimle çektiğimi düşünüyorum. Ben beni unuttukları zaman işlerimle, konuşmamla, hal ve tavırlarımla ben de buradayım diyorum.
Hangi üniversitelerde okuduğunuzun ya da hangi mesleği yaptığınızın bir önemi yok, önemli olan yaşama sevincinizin desteklediği sorumluluk bilinci.
Sizce günümüzde kadına bakış açısı değişti mi?
Eskiye göre çok daha iyi durumdayız, bunu kabul etmemiz gerekiyor. Fakat bu bizim sayımızın artmasıyla mümkün oluyor. Ne kadar çok kadın çalışırsa kadınların yükselmesi o kadar kolaylaşacak. Uzun süre Ankara’da çalıştım, Dünya Bankası kredileriyle ilgili Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün projeleri içinde yer aldım ve gördüm ki Bakanlıklarda görev yapan özellikle Maliye Bakanlığında görevli çok sayıda kadın yönetici var. Kendilerini çok iyi yetiştirmişler, titizlik ve naiflikleriyle birbirlerine örnek olmuşlar, o sırada ufkumu açan çok yönetici oldu.
Tapu Müdürlüklerinde genç personelimizin sayısı daha çok, devlet memuru olunca ya da evlenince kadının kariyeri bitmiyor. Hayat kariyerler aşaması, sürekli birbirini takip eden olgulardan oluşuyor. Güzelliğimizle, naifliğimizle kendi çocuğumuz gibi personelimizi de yetiştirmeliyiz. Bence kadın gittiği her yere güzelliğini de taşımalı, yoksa kadın olarak bir konuma gelmenin hiçbir manası yok.
Türk kadınının sosyal yaşamda daha çok ön planda olması noktasında neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz? İş hayatında kadınlara eşit fırsat sunulmasının ülkemiz ekonomisine olan potansiyel etkisi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Kadın yaptığıyla yetinmemeli ve güven vermeli. Tapu müdürlüklerinde sıklıkla kişiler arasında münakaşalara şahit oluyoruz, bir erkeğin olaya girmesiyle bir kadının girmesi arasında fark var. Kadın güven olgusunu oluşturan kişi. Tapu müdürlüklerinde çalışanların yüzde 50’si kadın ve çok yoğun çalışıyorlar. Özellikle yakın zamanda konut kredilerindeki faiz oranının düşmesiyle beraber müdürlüklerimiz çok yoğunlaştı ve oradaki birçok olumsuzluğa kadınlar göğüs gerdi.  Dolayısıyla bir yerde kadın çok olduğu zaman oraya güven tesis ediliyor ve oraya gelen vatandaşlarımıza daha sıcak davranıyorlar. Bu sayede vatandaş devlete güven duyuyor, devlete güven duymanın özünde kadın elinin dokunması var. Bunun sürdürülebilir olması için de kadının birçok yerde olması gerektiğine inanıyorum.
Antalya Kadın Müzesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Antalya Kadın Müzesi çok güzel bir fikir, kurucularına ve yaşatanlara teşekkür ediyorum. Antalya bir kadının kendini gösterebileceği güzide kentlerden bir tanesi. Bence illerin de cinsiyeti vardır  ve Antalya nın kadın olduğunu düşünmüşümdür hep. Çünkü, sürekli sıcak, güneşi olan bir kent ancak kadın olabilir.
Genç kadınlara nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Arkamızdan gelen genç kadınlara şunu söylemek istiyorum; ben de bir gün birilerinin önünde olabileceğimi hiç düşünmedim ama olabiliyormuş. Çok çalıştım, hiçbir zaman yılmadım. İki çocuğum ve güzel giden bir evliliğim var. Hepsi bir arada oluyor, bu da kadının organizasyon yeteneğiyle alakalı. Bunların hepsini siz de yapabilirsiniz ve bir gün;  bir söyleşi de sizden sonra gelecek kadınlara önerilerde bulunacağınızı düşünerek hareket edin. Ümidinizi   kırmalarına müsaade etmeyin, ben izin vermedim siz de izin vermeyin.

 
Funda AYDIN SEYMEN